Yorganın Altından Çıkan Ben
Bazen hayat dediğimiz şey, çocukken yaşadığımız tek bir sahnede donup kalır. Bir cam kırılır… Bir bisiklet gelir, sonra kaybolur… Bir gardıroba saklanırsın… Ve bir gün anlarsın ki aslında sen hiç oradan çıkamamışsın. Ben bugün, o sahneleri hatırladım. Saklandığım yerleri. Kıramadığım insanları. Kendimden ödün vererek tuttuğum sözleri. Bir tek cümle etmesem bile içimde haykırdığım anları. Meğer ne çok şeyi içime atmışım. Ve bu içe atış, sessizliğe değil… Sessiz bir çığlığa dönüşmüş zamanla. Ama artık sustuğum yerden konuşmayı öğreniyorum. Artık kendimi yargılamadan bakabiliyorum o küçük çocuğa. Çünkü biliyorum: O, yanlış bir şey yapmadı. Sadece anlaşılmak istedi. Sadece ait olmak… sevilmek… değerli hissetmek istedi. Ve şimdi, yıllar sonra, o küçük çocuk hâlâ içimde ama artık saklanmıyor. Artık bir “iz” değil… Bir iz bırakan. Sizin de böyle içinden çıktığınız bir karanlık var mı?